Page 47 - elektrikli 25-interactive1-mobile3
P. 47

6- O halde satışa bir level üstten başlayabilmenin el kitabı diyebilir miyiz?
          Evet, benim amacım da buydu zaten. Tecrübelerimi paylaşıp insanların doğru adımlarla ilerlemesini sağlamak. Çünkü önemli olan nereden
          başlamak gerektiğini bilmek. Bir hedef ve rota belirledikten sonra ilerlemek ve kazanç elde etmek kaçınılmaz oluyor.

          7- Bu kitabın İşin İçinde İş Var kitabı ile bir bağlantısı var mı? Konuları arasındaki benzerlikler nelerdir?
          İşin İçinde İş Var kitabı insan odaklı yönetim perspektifiydi. Şirketlerde çalışanları iş sonuçlarına bakarak değerlendiriyoruz değil mi? Kitap
          diyor ki; insanı öyle bir donatın ve eğitin ki o işi en iyi şekilde yapsın. Tabi bunu yapabilmek için belli bir donanım ve bakış açısına sahip
          olmak lazım. Farkındalık ve Coach’lık  gibi. Nihayetinde çalışan memnuniyeti iş performansına dönüşüyor. Farkındalık çok önemli, öncelikle
          kendi yeteneklerimizin farkında olmamız gerekiyor. Bunları da eğitimler ile geliştirirsek rekabette öne çıkmış oluruz.


          8- Ülkemizde maalesef kitap okuma alışkanlığı istenilen düzeyde değil. Gençlere kitap okuma alışkanlığı ile
          ilgili önerileriniz neler?
          Kendi adıma ben tarih meraklısıyım. Çok tarih okurum. Tarihin bugünü anlamak için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Dünü bilmeden
          bugünü yorumlayamayız. İş hayatına yeni başlayacak gençler için bu tarz kitaplar çok önemli. Kesinlikle tavsiye ediyorum.

          9- Kitaplarınıza ulaşmak isteyen Hümanist Kitabevi’nden ulaşabilirler değil mi?
          Bu arada Hümanist Kitabevi’nin kurucusu da Menekşe Hanım, başarılı bir kadın girişimci bu da belirtmek istedim.
          Tabi, Menekşe Hanım, bu anlamda işini çok iyi yapan, başarılı bir hanımefendi. Her iki kitaba da buradan; Hümanist Kitabevi’nden
          ulaşabilirler.


          10- Eklemek istedikleriniz…
          Bu kitap aslında satıştan para kazanılır mı diyor, iddialı bir cümle aslında. Ama her zaman para kazanılmıyor maalesef. Şöyle örnek
          vereyim; firmaların en çok sattığı ürünler herkesin en çok sattığı ürünlerdir ve dolayısıyla rekabet yoğun olur. Bu durumda ürünlerinizin çok
          farklı ve öne çıkan bir özelliği olmalı. Aksi taktirde geriye sadece                                 45
          fiyat ve iskonto kalıyor. Çok indirim yapar ve çok vade açarsanız
          maliyetleri artırırsınız. Bu da doğrudan kazancınızı etkiler ve
          şirketin uzun vadede para kazanamamasına neden olur.

          Burada önemli olan iki konu var. Birincisi finansal farkındalık.
          Finansal Farkındalık, çalışanların verdiği bir kararın şirketi nasıl
          etkileceğini bilmek ve öngörmek durumunda olmasıdır. İkincisi
          de karlılık ve nakit akışıdır bu son derce önemlidir. Nakit
          tıkanırsa diğer tüm dinamikler tıkanır. Bunu aşmanın yolu da
          pazarlamadır. Mal değil de ürün satıyorsanız bu çok önemli
          çünkü ikisi arasında fark var. Ürünün bir adı vardır yani
          bir markadır. Yani marka çalışmalarınızı pazarlama
          faaliyetleriyle destekleyebiliyorsanız işte o zaman
          fark yaratabiliyorsunuz. Bu iskonto ve vade
          çukurundan kendinizi çıkarabiliyorsunuz. İşte o
          zaman satış para kazandırıyor.


          Pazarlama uzun vadeli bir iştir; tüm dinamikleri
          ile bir süreçtir. Firma pazarlamayı bir yatırım
          olarak görürse ancak sürdürülebilir bir fayda
          ve kazanç sağlayabilir. Yani işin özü, pazarlama
          ile öyle bir kök salıyorsunuz ki hiçbir fırtına sizi
          yıkamıyor.











                                                                                                          SÖYLEŞİ
   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52