CHEP için Otomotiv Tedarik Zinciri Verimliliği Ön Planda
CHEP için Otomotiv Tedarik Zinciri Verimliliği Ön Planda
60 ülkeye etkin ve verimli tedarik zinciri çözümleri sunan CHEP, özellikleri maksimize edilmiş dünya çapında 590 milyondan fazla ekipman ağı ile tedarik zinciri yönetimini güçlendiriyor. CHEP Otomotiv Avrupa Bölgesi Kilit Müşteriler Lideri Engin Gökgöz, Elektrikli Araçlar dergimizin bu sayısında CHEP markası olarak yatırımlarından ve sektörün geleceğine dair öngörülerini paylaştı. Keyifli okumalar.
Bize CHEP ve sunduğu hizmetler nelerdir aktarabilir misiniz?
CHEP olarak, 2009 yılından beri Türkiye pazarında tedarik zincirlerini daha sürdürülebilir kılan, paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı ekipman yönetim hizmetinin tek sağlayıcısı konumunda yer alıyoruz. Sadece bir ekipman tedarikçisi olmanın çok ötesinde tedarik zincirinin her aşamasını baştan sona bütünsel bir bakış açısıyla değerlendirerek, iş ortaklarımıza 360 derece hizmet veriyoruz.
Globalde 60 ülkede, 11 binden fazla çalışanımızla, perakende, hızlı tüketim, gıda, otomotiv ve diğer birçok sektöre ahşap paletlerden plastik koteyner çözümlerine kadar tedarik zinciri akışını kolaylaştıran, endüstri standartlarında çok geniş bir ekipman yelpazesi sunuyoruz. Paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı sürdürülebilir iş modelimizle verimliliği artırıyor, sürdürülebilir bir değer yaratmak için çalışıyoruz. Ana sanayi üreticileri ve yan sanayi markaları kendi kasalarını satın almak, depolamak, bakımlarını yapmak ve kullanılacakları yerlere taşıma işiyle uğraşmak yerine CHEP’in kasalarını kiralayıp paylaşarak, tekrar kullanıyor. Böylece maliyetleri, riskleri, depolama alanını ve bunların yönetimi için harcanan zamanı azaltıyoruz. Müşterilerimiz ağımızı paylaşarak, nakliye masraflarını ve iş yapış şekillerinin çevresel etkilerini de en aza indirgemiş oluyor. Ayrıca sahip olduğumuz bilgi birikimini ve sektördeki en iyi uygulamaları onlarla paylaşıyor ve tedarik zincirlerinin daha verimli hale gelmesine yardımcı oluyoruz.
Aynı zamanda dijital alanda yaptığımız yatırımlarla “Büyük Veri”ye dayalı iş zekası uygulamalarımız ve “Nesnelerin İnterneti” teknolojimizle sektördeki dijital dönüşüme öncülük ediyoruz. Fiziksel ekipmanlarımızı dijital çözümlerle donatarak daha akıllı ve verimli tedarik zincirleri yaratmayı amaçlıyoruz. Dijital alandaki çalışmalarımız iki ana konu üzerinde şekilleniyor: Tedarik zincirleri boyunca ekipmanlarımız ile taşıdığımız ürünlerin 360 derece görünürlüğünü sağlamak ve varış yerlerine olan mesafeleri gibi gerçek zamanlı anlamlı veriler elde etmek. Bu kapsamda Endüstri 4.0 çerçevesinde, pilot uygulama olarak hayata geçirdiğimiz ve ekipmanlarımıza taktığımız sensörlerle ürünlerin nerede olduğunu hem biz hem de müşterilerimiz görebiliyor. Böylece tedarikçiler ürünlerini istenilen yere zamanında gittiğinden emin olabiliyor. Elde edilen veriler bulutta toplanıyor ve öngörülebilen karmaşık süreçler, rota sapmaları, hasar riskleri CHEP’in tedarik zinciri verilerine işlenerek tasarruf ve verimliliğin artırılması sağlıyor.
CHEP pandemi sürecinden nasıl etkilendi?
Pandemiyle birlikte tüketim alışkanlıkları ve ihtiyaçlar değişti. Bu değişimin daha önce hiç görmediğimiz bir hızla devam edeceğini tahmin ediyoruz. Bu süreç, tedarik zincirindeki şirketler için bir tahmin edilememezlik seviyesi oluştururken, özellikle pazar lideri olan şirketler üzerindeki baskı da artıyor. Dolayısıyla ticari ve finansal kararlarımızı alırken çevik davranmak zorundayız.
Bu dönemde talep dalgalanmalarıyla karşı karşıya kalan satıcılar ve tedarik zincirleri, kendi tedarikçilerinden hızlı yanıt alma ihtiyacı duydu. CHEP olarak; planlamamızı güçlendirmek, müşterilerimiz ve ortaklarımızla olan süreçleri daha fazla bütünleştirmek için tedarik zincirlerinin devamlılığının sağlanmasına katkıda bulunduk. Talep ve beklenmedik durum planlarımızın düzenlenme sıklığının artırılması gibi tedbirler, tüm sektör için zorlu olan bu süreçte müşterilerimize sunduğumuz hizmeti sürdürmemize ve iyileştirmemize yardımcı oldu. Dijitalleşme, daha çevik olma sürecinde büyük fayda sağladı. Uzaktan çalışmaya uyum sağlamak, süreçleri otomatik hale getirmek veya fiziksel mevcudiyet olmadan da etkili çalışma sağlayacak çevrim içi araçlar geliştirmek dijital teknolojiler ile mümkün oldu.
CHEP’te bizler daima, tedarik zinciri yönetiminin geleceğinde daha fazla iş birliği olması gerektiğine inandık. Covid-19, bize bu inancı göstereceğimiz bir gerçek hayat senaryosu vermiş oldu. Müşterilerimiz ve tedarikçilerimizle olan süreçlerin daha fazla bütünleştirilmesi sayesinde pandemiden en az şekilde etkilenerek tedarik zincirlerinin daha dayanıklı olmasını sağladık.
Firmalar CHEP çözümlerini kullanmaya karar verirlerken göz önünde bulundurdukları en önemli maddeler neler?
CHEP’in müşteri portföyü yan sanayilerden, büyük uluslararası firmalara ulaşan geniş bir yelpazeden oluşuyor. Müşterilerimizin, hacimlerinden veya operasyonlarını yürüttükleri coğrafik bölgelerden bağımsız olarak konteyner ihtiyaçlarını sorunsuz karşılama hedefiyle çalışıyoruz. Bununla birlikte tüm tedarik zinciri maliyetlerini düşürmeyi ve verimliliklerini artırmayı da istiyoruz.
Paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı iş modeliyle sunduğumuz konteynerler, otomotiv üretici ve tedarikçilerinin çevresel, operasyonel ve ekonomik olarak sürdürülebilir bir tedarik zinciri kapsamında iş süreçlerini yürütmelerine yardımcı oluyor. Dünya çapında sürekli dolaşım halinde olan yeniden kullanılabilir konteynerlerimizle boş nakliye maliyetleri gibi görülmeyen masrafları da azaltıyoruz. Özellikle uzun transfer süreçlerinde darbelere ve hasarlara karşı dayanıklı, yeniden kullanılabilir konteynerlerimiz sadece kıtalararası tedarik riskini ortadan kaldırmakla kalmıyor, aynı zamanda yolculuklardaki hasar ve kesintilerin de önüne geçmiş oluyor.
Bu noktada, nakliyede kullanılan karton kutulara da değinmek isterim. Karton ambalajların teslimat sonrası toplanmaya gerek olmaması, geri dönüştürülebilir olması gibi sebeplerle uzun mesafe taşımalarında plastik kutulara göre daha az maliyetli olduğu zannediliyor. Oysa ki emisyonların ve atıkların azaltılması açısından ve operasyonel açılardan bakıldığında, karton kutular sınıfta kalıyor. Karton ambalajlar, ömrü boyunca plastik konteynerlerden daha fazla sera gazı içeriyor ve uygun şekilde bertaraf etme zorunluluğu bulunduğu için düşünüldüğü kadar sürdürülebilir olmuyor. Ayrıca, karmaşık ihracat ya da ithalat ürün akışlarında karton ambalajların kullanılması; sürekli nakit akışı, ek depolama, ekstra elleçleme ve ürün hasarı riski gibi gizli maliyetler de bulunduruyor.
Firmaların kendi havuzlarını oluşturmaları yerine CHEP ortak havuzunu kullanmalarının getireceği avantajlar nelerdir?
Tedarik zincirini kendi ekipman havuzuyla yönetmeye çalışan üretici ve tedarikçiler; bakım, onarım, depolama ve nakliye gibi ilk başta göze çarpmayan ama şirket için ekstra maliyetlere sebep olan süreçler içerisine giriyor. Bu durum; atıl yatırım, fazladan iş gücü, verimsizlik ve riskleri de beraberinde getiriyor. Dünyanın farklı yerlerinde ticaret yapan üretici ve tedarikçiler ancak kendi ana işlerine odaklanıp esneklerini artırarak zorlu pazar şartlarına direnebilirler. Firmalara esneklik kazandıran CHEP’in ortak konteyner havuz sistemi, hem lojistik avantajlar sağlıyor hem de kendi havuzlarını yönetmeye çalışmakla girecekleri ekstra maliyetlerden ve problemlerden onları kurtarıyor. Bu sebeple öncelikle firmalarla birlikte tedarik zinciri analizlerini yürüterek ne gibi alanlarda yardımcı olabileceğimizi belirlemeye çalışıyoruz, bir anlamda danışmanlık hizmeti sağlayarak işe başlıyoruz.
CHEP, tedarik zincirindeki tüm firmaları destekleyebilmek için kuruldu ve amacımız tedarik zincirini oluşturan tüm halkaların verimliliklerini artırmak olarak özetlenebilir. Firma olarak müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına global, güçlü bir ağa sahibiz ve son teknolojilere uygun olarak sürekli kendimizi yeniliyoruz. Bu sebeple müşterilerimiz, CHEP ile çalışmaya karar verdiklerinde alacakları servis kalitesini zaten iyi biliyorlar.
CHEP şu anda pazara sağladığı hangi özellikleri ile rakiplerinden ayrılıyor?
CHEP 1975’ten bu yana, dünyanın her köşesindeki üst düzey ana sanayi üreticilere (OEM) ve yan sanayi firmalara özel endüstri çözümleri sağladı ve sağlamaya devam ediyor. Tedarik zincirlerinin bize emanet ettiği ürünleri en iyi şekilde korumak için en son teknolojiden faydalanarak çok çeşitli kasa ve konteynerler sunuyoruz. Yıllardır süren araştırmalarımız neticesinde tedarik zincirlerinin her aşamasını iyi biliyoruz ve hangi noktalarda iş ortaklarımızın kârlılığının artacağını ve aynı zamanda çevresel maliyetlerin azalacağını hesaplıyoruz.
Ayrıca tedarikçilerimizin dünyadaki kapsama alanımızın avantajlarından da faydalanmasına imkân sağlıyoruz. Daha fazla ürünü en verimli şekilde taşımak için ağlarımızı, ekipmanlarımızı, bilgimizi ve tecrübemizi paylaşıyoruz. Parçaları, sistemleri, araçları daha yüksek bir performans, daha düşük bir maliyet ve riskle bir araya getirmek için dünyanın önde gelen üreticileriyle beraber çalışıyoruz. Biz, birlikte çalıştığımız firmaların en önemli çözüm ortaklarından biriyiz. Tedarik zincirine tek bir açıdan değil 360 derece bakıyoruz ve her zaman en doğru çözümü öneriyoruz. Ekipman, dağıtım ağı ve bilgi birikimi dahil her şeyin paylaşılmasına dayanan iş modelimiz, aynı zamanda bizi rakiplerimizden ayıran en önemli özelliklerimizdendir.
2022 yılında markanın stratejisi nasıl olacak?
CHEP olarak 2022 yılında servis merkezi, otomasyon sistemleri ve ekipman üzerine yatırım yapmaya devam ederek hizmet verdiğimiz Türkiye otomotiv ve beyaz eşya sektörünün tedarik zinciri yönetimini geliştirmeyi hedefliyoruz.
Bu yıl otomotiv endüstrisi çip krizi ile karşı karşıya kalarak önemli bir darboğaz yaşadı. Gelecek yıl azalması beklenen kriz sonrasında otomotiv endüstrisinde elektrikli araç sektörünün daha da fazla ön plana çıkacağını düşünüyoruz. Li-Ion batarya üretimi hızla artıyor. Yeni elektrikli araç tedarik zincirindeki riskler ve belirsizlikler de öyle. Elektrikli araç parçalarının taşınması oldukça hassas bir konu. Bu bataryalar; tehlikeli sızıntılara, termal kaçaklara ve kalite kaybına karşı oldukça savunmasız. Li-Ion hücreleri, modülleri ve batarya paketlerini taşımak için kullanılan ambalajların BM sertifikalı olması ve standart otomobil parçalarına göre çok daha yüksek gereksinimleri karşılaması gerekiyor. Dolu bir batarya paketi için kullanılan karton kutular bile 300 ila 500 ABD Doları arasında, yani toplam batarya maliyetinin yaklaşık yüzde 7’sine mal olabiliyor. Karton kutuların tek kullanımlık olması ve nakliye sırasında batarya kalitesini etkileyebilecek birçok faktöre karşı çok daha az koruma sağlaması bataryaları hasarlara karşı savunmasız bırakıyor. Bu sebeple nakliye sırasında karton kutudan kaynaklı hasar veya kalite kaybı maliyeti, karlılık üzerinde ciddi etkilere sahip oluyor. CHEP olarak önümüzdeki yıl da Li-Ion batarya ambalaj ve nakliyesinde tedarik zinciri ortağı olarak müşterilerimize özel çözümler sunmaya devam edeceğiz.
Global tecrübemiz ve otomotiv endüstrisindeki deneyimimizle maliyet, risk ve israf azaltan yeniden kullanılabilir çözümlerimizle otomotiv tedarik zincirleri için gerekli standartları karşılayan, mevcut risklerin optimize edildiği, tehlikeli madde taşımacılığı için ilgili tüm gereklilikleri ve sertifikaları karşılayan BM-sertifikalı konteynerlerimizle tedarik zincirlerinin en büyük yardımcısı olmayı sürdüreceğiz. Yılların getirdiği birikimimiz, sunduğumuz dijital çözümlerimiz ve uzman personelimizle tedarik zinciri akışının geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi önümüzdeki yıl da sorunsuz bir şekilde işlemesini sağlayacağız.
Bu doğrultuda CHEP Türkiye olarak, tedarikçilerin Ar- Ge çalışmalarında ve yeni ihalelerde daha rekabetçi olabilmesi için paketleme maliyetlerini optimize etmeye, paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı iş modelimiz sayesinde araç içi doluluk oranını artırarak nakliye maliyetlerini düşürmeye devam edeceğiz. Aynı zamanda ürünlerin hasarsız teslim edilmesini sağlayarak, iade süreçlerini minimuma indireceğiz. Kendi ekipman havuzunu kullanan tedarikçiler ise CHEP’in global ağı sayesinde, dönüşteki boş ekipman taşıma maliyetlerini yüzde 50 oranına kadar düşürecekler. Tedarik zincirinde gerçekleştirdiğimiz tüm bu iyileştirmelerin, 2022 yılında yurt dışında üretilecek elektrikli araçlarda Türkiye’de üretilen parçaların tercih edilmesine destek olacağını düşünüyoruz.
Sürdürülebilirlik açısından konuyu ele aldığımızda ise Olumlu Orman hedefi kapsamında, palet üretiminde kullanılan her bir ağaç için iki ağaç dikerek, 2030 yılına kadar ekosisteme milyonlarca yeni ağaç kazandırmayı planlıyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz tüm lokasyonlarda, ürün ve ürün dışı malzemeler de dahil olmak üzere sıfır atık hedefi gerçekleştirmek ve su kullanımını optimize etmek diğer hedeflerimiz arasında yer alıyor.
“Olumlu Atık” taahhüdümüzün bir parçası olarak yüzde 100 geri dönüştürülmüş plastik atıktan imal edilmiş ilk ürün olan tekerlekli Q+’yı bu yıl Avrupa’da piyasaya sürdük.
Hedeflerimiz sadece çevre ve enerji kaynaklarının kullanımıyla sınırlı değil. 2025 yılına kadar CHEP’in yönetim kadrolarında en az yüzde 40 oranında kadın istihdam etmeyi planlıyoruz. Ayrıca CHEP tesislerinde çalışan kadın çalışan sayısını iki katına çıkararak istihdam açısından en kapsayıcı şirketlerin bulunduğu yüzde 20’lik dilime girmeyi de amaçlıyoruz.
Olumlu Toplumlar hedefimiz kapsamında da lojistik uzmanlığımızı kullanarak dünya genelinde 10 milyon insana gıda yardımında bulunmayı planlıyoruz. CHEP olarak, döngüsel ekonomiye ilişkin bilgileri yaymak amacıyla üniversiteler, işletme okulları ve müşteri kuruluşları genelinde 1 milyon döngüsel ekonomi değişim yaratıcısına dokunarak, onları eğitimlerle destekleyeceğiz.